Efsanevi bir aşk ve dillere destan bir savaş. Bu yıl, Homeros'un İlyada'sında anlattığı büyülü destanın yaşandığı Troya'nın, Unesco kültür mirasına girişinin 20. yılı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2018'i "Troya yılı" ilan etmesiyle birlikte Devlet Opera ve Balesi de dev bir prodüksiyona imza atarak Troya destanıyla izleyicinin karşısına çıktı. İşte Troya’nın dünya prömiyerinden izlenimlerim..
9 Kasım Cuma.. Congresium Ankara'nın üç bin kişilik salonu hınca hınç dolu. Devlet Opera ve Balesi'nin büyük emekle hazırladığı “Troya Destanı” nın ilk temsilini izlemek için herkes heyecanlı. Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da izleyiciler arasında. Perde açıldığında 10 Kasım için hazırlanan dokunaklı Atatürk videosu seyirci için sürpriz oldu ve hepimizi duygulandırdı. Ardından Mustafa Kurt'un canlandırdığı Homeros'un sahneye gelişiyle dev gösteri başladı. Bale, opera ve tiyatronun aynı sahnede, akıcı bir kurguyla sahnelendiği gösteriyi ilk dakikadan itibaren soluksuz izledik. Paris rolünde müthiş bir performans sergileyen Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan aynı zamanda projenin yaratıcısı ve sanat yönetmeni. Seneler sonra sahneye dönen Tan Sağtürk'ü Hektor, Seda Aracı Ayazlı'yı Helen rolünde izlediğimiz gösteri, gerek sahne tasarımı, gerek savaş sahneleri, gerekse Atıl Kutoğlu'nun tasarladığı kostümleriyle, İlyada' nın Troya'sına yakışır bir görkemdeydi.
Troya operasının bestecisi Bujor Hoinic'in şefliğindeki orkestra ise özellike savaş sahnelerindeki performanslarıyla büyüledi. Operada elbette libretto çok önemli. Bu anlamda ilk kez Tükçe dinlediğim bir operadan çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Bu eserin libretto'sunu kaleme alan kişi orkestra şefi Bujor Hoinic'in oğlu Artun Hoinic. Homeros'u anlatıcı olarak libretto'ya ekleyen Hoinic, kurgusuyla dramatik bir etki yaratmayı ve hikayeyi günümüze taşımayı başarmış.
Tarihin en şöhretli antik kenti Troya, Homeros'un ölümsüzlerle fanileri, kurnazlıkla hoşgörüyü, aşkla savaşı anlattığı bu destansı eseriyle günümüze kadar sanatın her dalında yaşamaya devam ediyor. Devlet Opera ve Balesi de bu eşsiz eseri "opera" ile sahneleyerek görsel ve işitsel bir şölene imza attı. Gösteriden bir gün önce sohbet ettiğimiz Murat Karahan, 300 kişilik sanatçı ve teknik ekibin görev aldığı Troya'nın, uluslararası platformlarda da temsil edilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Sesin, dansın, müziğin ve teknolojinin bir araya geldiği Troya, 22 Kasım'da tekrar Ankara'da seyirciyle buluşuyor.
Murat Karahan ve Zuhal Demirarslan